Yolumuz Devrim Yolu - Bir Altmışsekizli Yetişiyor - Necla Ülkü Kuglin - İzan Yayıncılık
Yolumuz Devrim Yolu - Bir Altmışsekizli Yetişiyor - Necla Ülkü Kuglin - İzan Yayıncılık
Ellerimde ayakkabılarımla, hangi yoldan, kiminle ve nasıl gittim, bilmiyorum. Oraya vardığımızda epeyce bir kalabalığın çoktan orda toparlandığını gördük. En geç beş dakika sonra yakalananlar hariç tam kadro ordaydık: Zafer Meydanında, ya da -daha doğrusu: Orduevinin önünde- kalabalıklaşmış, trafiği durdurmuş, bağırıyorduk: Ordu-gençlik elele / Milli cephede, Bağımsız Türkiye, Kahrolsun Amerika! Sloganlarımız dalga dalga yükseliyor, işten çıkanlar, alışverişten dönenler bizi ilgiyle izliyordu. [Gökalpin anlattığına göre Deniz o hızla Orduevinin içine dalıp orada slogan atmış, subayların dışarı fırlaması bundanmış!]
Derken Orduevinden çıkıp bizi izlemeye gelenler oldu, üniformalarıyla. Bize acıyarak bakanlar da vardı, ağlayanlar da; elleri cebinde, alayla seyredenler de. 28- 29 Nisanın havasını anyorduk sanki: öğrenciye kendini siper edip polisten koruyan, 27 Mayıstan sonra gençlerle kolkola yürüyüş yapan devrimci subayları mı bulacaktık? Yüzü-gözü patlamış, kan içinde olanlar vardı aramızda. Onlara bile tepki göstermiyor, öyle durmuş show seyreder gibi bizi seyrediyorlardı. İşte Milli Demokratik Devrim (MDD) düşüncesinin asker-sivil aydın zümre önderliği tezinden ilk kuşkuya kapılmam orda oldu. Zaten sonradan bu olay aramızda çok eleştirildi, çok tartışıldı.
Yorum bulunamadı