Sarı Gelin - Orhan Yeniaras - Panama Yayıncılık
Sarı Gelin - Orhan Yeniaras - Panama Yayıncılık
12. yüzyılın sonlarına doğru, Kuzeydoğu Anadolu ve Kafkaslarda egemenlik mücadelesi veren bir kavim vardı: Kumanlar. Bu sarışın Türklerin bir kısmı Gregoryenlik mezhebini kabul ederek çocuklarına Ermenice, bir kısmı da Ortodoks mezhebini kabul ederek Gürcüce isimler koyuyorlardı. Etnik kimliklerini korumayı başaran Kumanların bir kısmı da İslamı seçtiler.
Soygun, yıkım ve talan düşüncesinin cesaretlendirdiği Haçlı Seferleri onları da etkiledi ve Kumanlar da din-mezhep kavgasına düştüler. Bu, bir bakıma iki farklı dine inanan tek milletin savaşıydı. Bunlar yaşanırken Bağdat erenlerinin piri Şeyh Senan, kırk kişilik derviş grubuyla Kuran hükümlerini anlatmak için Kafkaslara doğru yola çıkmıştı. Dervişin yolu da çilesi de bitmez derler.
Sonunda Bana Kalesine ulaştılar. Şeyh Senan, tebliğ düşüncesiyle gittiği kalede Bana Beyinin güzel kızı Kuman Hatuna vuruldu. Zamanla kara sevdaya dönüşen bu sınavda Şeyh Senan imkânsızı mümkün kılmak için Bekaa Vadisine kadar uzanan bir başka tehlikeli yolculuğa koyuldu. Kuman Hatun, İslamı seçip Kuman Gelin oldu. Tek arzuları birlikte kaçıp İslam diyarına gitmek olan iki sevgiliyi Allahuekber Dağlarında büyük bir tehlike bekliyordu.
Yorum bulunamadı