İstanbul’da Bir Hoş Sada - Anna Grosser Rilke - İş Bankası Kültür Yayınları
İstanbul’da Bir Hoş Sada - Anna Grosser Rilke - İş Bankası Kültür Yayınları
19. yüzyılın en meşhur kadın konser piyanistlerinden — edebiyatçı Rainer Maria Rilkenin kuzeni -Anna Grosser Rilke, Avrupa saraylarında krallara ve kraliçelere konserler verirken, İstanbul onun için uzak bir diyarın adından başka bir şey değildi. Ancak kader onun beklemediği biçimde İstanbula getirecek, burada Osmanlı sarayında müzik yapacak, gazetecilik kariyerine mecburi bir adım atacak, Balkan Savaşı felaketzedeleri için çalışacak, Büyük Savaşın rüzgârıyla doğduğu topraklara geri dönmek zorunda kalacaktır. Anna Grosser Rilke, İstanbulda Bir Hoş Sada ile hem bir yüzyıl öncesinin İstanbuluna hem de Avrupa müzik dünyasına tanıklıklarını okuyucuya sunuyor: Liszt’in Weimar’daki evinde verdiği müthiş müzik derslerinden, Şehzade Burhaneddin’in konağındaki müzik akşamlarına; Latife Hanım’ın aldığı piyano derslerinden, Yıldız Sarayı’ndaki küçük entrikalara; İstanbul’un az bilinen Alman cemaatinin yaşamından, Kayzer Wilhelm’in olaylı ziyaretine; Beyoğlu’nda tahtırevanla yapılan küçük yolculuklardan, Boğaz’daki sayfiye adetlerine, pek çok meraklı anı... Anna Grosser Rilke (1853-1938) Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun, bugün Çek Cumhuriyetinde yer alan Melnik kentinde doğdu. Beş yaşında piyano dersi almaya başladı, bir yıl sonra ilk resitalini verdi. 15 yaşında Leipzig Konservatuvarına girerek dönemin büyük müzik otoriteleriyle çalıştı. Mezuniyetinden sonra hem konser hem de özel ders vererek geçimini sağlamaya başladı. 1879da Listin Weimarda verdiği özel derslerle katılmaya başladı ve büyük müzisyenle eşinin zamansız ölümüyle bu kentte uzun kalamadı. İsviçrede dersler ve konserler verdiği dönemde Berlinin kültür çevresinde edindiği dostlarının yanı sıra Dvorak ve Brahmsla yerleşti. Bu dönemde Berlinin kültür çevresinde edindiği dostlarının yanı sıra Dvorak ve Brahmsla tanıştı. 1888de eşine teklif edilen yeni bir iş dolayısıyla İstanbula taşındı. Kısa sürede çok sevdiği ve 30 yılını geçirdiği bu şehirde, müzik kariyerini olabildiğince sürdürdü. Sarayda ve hanedan mensuplarının konaklarında konserler verdi. Eşinin ölümüyle onun kurduğu haber ajansının yönetimini üstlendi. I. Dünya Savaşının sonunda, ülkedeki Almanlar ve Avusturyalılarla birlikte sınır dışı edildi. Almanyaya yerleşti ve 1930ların sonlarında anılarını kaleme aldı.
Yorum bulunamadı