Başlangıçtan 1100lere Dicle Havzasında Bilimin Yükselişi ve Çöküşü
Başlangıçtan 1100lere Dicle Havzasında Bilimin Yükselişi ve Çöküşü
“Akın var! Güneşe akın!..” nidaları yükseliyordu, MS 500lerde. Gundêşapûr olmuştu güneş, ırk, dil, din ayrımı yapmayan büyük cazibe merkezi… Bizans imparatorları, bilge ve filozofları kovdukça artıyordu Gundêşapûrda yaşam standardı. Aristo ve Platonun başta olmak üzere Atinanın ünlü kitapları Süryanice ve Pehleviceye çevrilmişti. Hele Justinyenin 529 kararları, ihya etmişti Gundêşapûru ve orayı dünyadaki ilk bilim kenti yapmıştı, Gundêşapûr Akademisini de ilk üniversitesi… Akademide doktorlar, öğretmenler ve değişik dallarda uzmanlar yetişiyordu. 550de yapılan dünyadaki ilk Uluslararası Tıp Kongresine Sasani İmparatoru bizzat katılmıştı.
Her renkten çalışanlarıyla bilim evi Beytül-Hikme ve kâğıt fabrikası, yeni kurulmuş olan Bağdatın ününe ün katıyordu 800lerde. Bu çalışma ve çeviriler ile birçok kelime de Arapçaya geçmiş ve oldukça zenginleşmişti Arap dili de halkı gibi.
Dünya bilim tarihinin kurucusu George Sarton, 750-1100 yılları arasını 50 yıllık periyodlarla Dicle Havzası ve hinterlandındaki ünlü bilim insanlarının adları ile anmıştır: Cabir, Harizmi, Razi, Mesudi, Wafa, Biruni ve Hayyam.
Bir inceleme/review niteliğindeki bu kitap, Dicle Havzası-Mezopotamya-Orta Doğu tarihi ve bilim tarihi ile ilgili birçok bilinmeyenin keyifle öğrenilmesini kolaylaştırmaktadır.
Binlerce güneş parladı kalbimde
Ama bir tek atomun yapısını aydınlatamadı yine de
İbn Sînâ (Avicenna)
Yorum bulunamadı