Fatma İrfan’a Mektuplar (1933-1938) - Kemal Tahir - Ketebe Yayınları
Edebiyata şiirle başlamasına rağmen 1930’ların ortasında önce hikâye yazmaya yönelen, ardından romancılıkta karar kılan Kemal Tahir, gerek ardında bıraktığı devasa anlatı külliyatıyla, gerekse Türkiye’nin girift gerçekliğini dışarıdan değil içeriden, hazır kalıplarla değil kendi dinamikleri çerçevesinde yorumlama yönündeki sıra dışı edebî gayretiyle, son asır Türk edebiyatının en özgün ve bir o kadar oyunbozan yazarları arasında yer almaktadır. Bu noktada Kemal Tahir’in, başta arkadaşları olmak üzere yakın çevresine yazmış olduğu mektuplar, bu edebî gay-reti kavrayabilmek adına okunması ve incelenmesi gereken kaynaklardır. 
Kemal Tahir’in, gençlik aşkı ve ilk eşi Fatma İrfan’a yazdığı mektuplar ise tereddüt, endişe ve yalpalamalarla geçen günlerin, çuvallayan edebî girişimlerin ve tezgâhta kalan çok sayıda projenin ardından kendi edebiyat görüşünü elde eden, kahramanlarını gerçeklikleri içinde sunmak için izleyeceği yolu, hitap edeceği okur kitlesini ve onlarla kuracağı ilişkinin niteliğini belirle-miş, şairlik iddiasıyla yola çıktığı günlerde edindiği dile tasarruf becerisini roman tekniğine uyarlamayı başarmış bir yazarın doğumunu belgelemektedir. Bunun yanında, Kemal Tahir’in Nâzım Hikmet’le geçirdiği mahpushane günleri, eşine olan sevgisi ve hangi şartlar altında olursa olsun yitirmediği umutlu ve kararlı duruşu da bütün çıplaklığıyla bu mektupların satırları arasında okunabilmektedir. 
Fatma İrfan’a Mektuplar, yalnızca biri İstanbul’da ve mahpus, diğeri Anadolu’da ve özgür iki sevgilinin, Kemal Tahir’in ve Fatma İrfan’ın hikâyesini değil, onların gözünden modern Türk edebiyatının kuruluş evresini ve Cumhuriyet devrinin ilk yıllarının atmosferini de canlı bir şekilde sunması itibarıyla kültür tarihine meraklı okurun önünde eşsiz bir fırsat penceresi açmaktadır. 
Canım sevgilim, 
Vallahi ihmal değil bu, hastalık. Bu benim yazamamak hastalığım. Sana kısa mektup gönder-meye gönlüm razı olmuyor. Uzununu da bir türlü fırsat bulup hazırlayamıyorum. Bazen boş kaldığım akşamlar, tenha bir kahveye gidiyorum. Birçok sayfalar dolduruyorum. Temize çekmek için hazırlıyorum, fakat ertesi gün bir de bakıyorum ki, hislerim, hatta düşüncelerim dün akşam-kilere hiç benzemiyor. 
Yorum bulunamadı
 Akademik
 Akademik  Bilgisayar
 Bilgisayar  Çocuk Kitapları
 Çocuk Kitapları  Edebiyat Kitapları
 Edebiyat Kitapları  Eğitim Kitapları
 Eğitim Kitapları  Ekonomi Kitapları
 Ekonomi Kitapları  Felsefe Kitapları
 Felsefe Kitapları  Genel Konular
 Genel Konular  Hobi Kitapları
 Hobi Kitapları  İnsan ve Toplum
 İnsan ve Toplum  Kişisel Gelişim
 Kişisel Gelişim  Politika Siyaset
 Politika Siyaset  Sağlık Kitapları
 Sağlık Kitapları  Tarih Kitapları
 Tarih Kitapları  Yemek Kitapları
 Yemek Kitapları 
 İlkokul Kitapları
 İlkokul Kitapları  Ortaokul Kitapları
 Ortaokul Kitapları  Lise Kitapları
 Lise Kitapları  TYT Kitapları
 TYT Kitapları  AYT Kitapları
 AYT Kitapları  DGS Kitapları
 DGS Kitapları  ALES Kitapları
 ALES Kitapları  KPSS Kitapları
 KPSS Kitapları  YDS Kitapları
 YDS Kitapları  YÖK-DİL Kitapları
 YÖK-DİL Kitapları 
 
 
