Zalha - Burhan Karacan - Artshop Yayıncılık
Zalha - Burhan Karacan - Artshop Yayıncılık
Aban kurban olsun sana, şimdi rahat rahat uyu e mi
diyerek, avluda kazan kurmuş çamaşır yıkayan anasının yanına gitti.
Ana sen çekil hele biraz soluklan, kalanını ben yurum dedi.
Hacer, bir eliyle belini tutarak, ocağın altına biraz çalı çırpı atıp,
Valla canımdan bezdim eyice! Belimi alıp kaldıramıyom artık. Babanın da gaveden çıktığı yok. Elin herifleri bağda bahçada çalışır, benim herif gave köşelerinde kös kös oturur. Bi gidim de şu işin ucundan az da ben de tutim demez. Kör olasıca! Bi gün yüzü göstermedi baa..”
Artık bu söylenmeler ilenmeler Hacer’in günlük rutin işlerinden birisi haline gelmişti, ilenmeye devam etti.
“Bak şu Hatçaya; bir eli yağda, bir eli balda. Kocası elini ılık sudan soğuk suya deedirmiyo. Benim Hatça’dan galır neyim var? Biraz sıtaran olacak anam! Sıtaran!
diyerek ilene ilene gitti içeriye.
Yorum bulunamadı