Yalnızlık Dolambacı - Octavio Paz - Ketebe Yayınları
“Du¨nyanın merkezinden kovulduk ve onu cangıllarda, çöllerde ya da dolambacın yeraltı labirentlerinde aramaya mahkûm edildik.”
Kimse yu¨zlerce yıllık bir anlatının içinde tarihin onu ve ona benzeyenleri nasıl değiştirdiğini, nereye su¨ru¨klediğini ve “kim” kıldığını anlamayı ve anlamlandırmayı göze alamaz; karşısına çıkan hayal kırıklıklarının, umutların, savaşların, “yalnızlıktan yontulmuş anlar”ın onu nereye su¨ru¨kleyeceğini kestiremez. “İnsan, yalnızlık duygusunu hisseden tek varlıktır; bu nedenle de ötekini arar.” Öyleyse kimdir “öteki”, “Amerikan polisinde kaydı var mıdır?”
“Yazmaya ilk başladığımda, ‘fazla Fransız, fazla yabancı’ olmakla itham edilmiş, ‘yeterince Meksikalı’ bulunmamıştım.” diyen çağdaş edebiyatın en önemli isimlerinden Octavio Paz, Yalnızlık Dolambacı’nda; Meksika halkının uzun ve çetin seru¨veninden yola çıkarak insanlığın ortak yazgısını araştırıyor. Meksika’nın mestizo kimliğinden pachucoların isyanına; Ölu¨ler Gu¨nu¨’nu¨n şenlikli ölu¨m tasavvurundan modern kentin kalabalık yalnızlıklarına; fetihlerin bıraktığı kırılmalardan devrim sonrası umut ve hayal kırıklıklarına uzanarak şu soruyu soruyor kendini fark edemeyenlerin bir araya geldiği o meydanda: “Tanrım nedir Meksikalı olmak?”
“Meksikalının yalnızlığı aşağılık duygusundan daha bu¨yu¨k ve daha derindir. Yalnız olduğunuzu hissettiğinizde bu daha ziyade kendinizi aşağı gördu¨ğu¨nu¨z değil, farklı olduğunuzu hissettiğiniz anlamına gelir. Ayrıca, aşağılık duygusu bazen bir yanılgı da olabilir; ama yalnızlık katı bir gerçektir. Gerçekten farklıyız biz. Ve gerçekten çok yalnızız.”
Yorum bulunamadı