Siyaset ve Devlet Felsefesi - Fuat Akpınar - Dönem Yayıncılık
İslam siyaset düşüncesinin şekillenmesinde Platon, Aristoteles gibi filozofların yanında kadim Türk, Fars, Hint siyaset gelenekleriyle İslam dini etkili olmuştur. İslam dünyasında siyaset ve devlet felsefesine dair düşüncelerin Fârâbî’nin eserlerinde ortaya konulduğunu biliyoruz. Fârâbî sonrasında İslam siyaset düşüncesinin felsefî olarak devam edip etmediğine yönelik günümüzde gerek oryantalist çevrelerce gerekse de İslam felsefesi üzerinde çalışma yapan araştırmacılarca birtakım tartışmaların yapıldığına şahit olmaktayız. Bu tartışmaları bir kenara bırakarak İslam siyaset düşüncesi, Fârâbî’nin belli bir dönem çağdaşı olup siyaset, mutluluk ve devlet gibi konularda önemli görüşler ortaya koyan Ebu’l Hasan el-Âmirî (ö. 992) tarafından sürdürülmüştür. Meçhul filozof yakıştırması yapılan filozof, yaşadığı dönemin iki süper gücü konumundaki Sâmânî (819-999) ve Büveyhî (945 - 1055) devletlerinin başkanları ve vezirleriyle yakın temaslarda bulunmuş, idealize ettiği Sâid Devleti/İmâmet Devleti bir anlamda pratiğe geçirmeyi hedeflemiştir.
Âmirî’nin siyaset felsefesinin temelini mutluluk kavramı oluşturur. Filozof, belli eserlerinde siyasetin gayesi olarak gördüğü mutluluğu ve mutluluk kazandırmayı Platoncu ve Aristotelesçi öğeler eşliğinde açıklar. Böylece o, siyasete dair kendine has terminoloji oluşturmayı da başarır. Filozofa göre insanlar tek başına hayatlarını sürdüremeyeceğinden topluluk halinde yaşamak durumundadırlar. Bunun için de insanları erdemli yapan, onları adalete, sevgiye sevk eden ve yasaları olan bir devlet zorunludur. Filozof devletin doğası gereği zorunlu olduğunu, kurucu devlet başkanın ve takipçilerinin nazarî ve amelî felsefede yetkin filozoflar olması gerektiğini savunur. Âmirî’ye göre devlet başkanı filozofsa halk mutlu, filozof değilse halk mutsuzdur. 
Netice olarak Âmirî’nin siyaset felsefesi yaşadığı dönemin siyasî ve sosyal olumsuzluklarının etkisini ve özellikle Fârâbî’nin izlerini taşımaktadır. Buna göre Âmirî, yaşadığı dönemin siyâsetnâme, nasihatnâme ve hikemiyât literatürüyle, Platon ve Aristoteles gibi filozofların İslam diniyle tenakuz oluşturmayan siyasete dair görüşleri ve İslâm dinin verileri ışığında siyaset felsefesini şekillendirmiştir.
Yorum bulunamadı
 Akademik
 Akademik  Bilgisayar
 Bilgisayar  Çocuk Kitapları
 Çocuk Kitapları  Edebiyat Kitapları
 Edebiyat Kitapları  Eğitim Kitapları
 Eğitim Kitapları  Ekonomi Kitapları
 Ekonomi Kitapları  Felsefe Kitapları
 Felsefe Kitapları  Genel Konular
 Genel Konular  Hobi Kitapları
 Hobi Kitapları  İnsan ve Toplum
 İnsan ve Toplum  Kişisel Gelişim
 Kişisel Gelişim  Politika Siyaset
 Politika Siyaset  Sağlık Kitapları
 Sağlık Kitapları  Tarih Kitapları
 Tarih Kitapları  Yemek Kitapları
 Yemek Kitapları 
 İlkokul Kitapları
 İlkokul Kitapları  Ortaokul Kitapları
 Ortaokul Kitapları  Lise Kitapları
 Lise Kitapları  TYT Kitapları
 TYT Kitapları  AYT Kitapları
 AYT Kitapları  DGS Kitapları
 DGS Kitapları  ALES Kitapları
 ALES Kitapları  KPSS Kitapları
 KPSS Kitapları  YDS Kitapları
 YDS Kitapları  YÖK-DİL Kitapları
 YÖK-DİL Kitapları 
 
 
