Sessizliğin Sesi - Efira - Halk Kitabevi
Günler böyle geçerken Şeref’in davranışları da her geçen gün değişiyordu. Bir gece bütün bu düşüncelerle uyuyamadığım için sabah da hiç yataktan çıkmak istemedim. Sürekli ben ne yaptım, bu nasıl bir evlilik, Şeref neden değişti, diye düşünüyordum. Bazen çok iyi, bazen de bana çok uzaktı. Kendimi sorgulayıp duruyordum. Bir şey yemeden, içmeden bütün gün yattım. Hayatımda bugüne kadar hiç baş ağrısı nedir bilmeyen ben, o gün tanıştım bu ağrılarla. Beynim yerinden çıkacakmış gibi zonkluyordu. Şeref ise hiç umursamadan çıkıp gitmişti. Ne oluyordu bize ve biz neler yaşıyorduk? Akşam geldi, ben yatıyordum.
Farkında ama değilmiş gibi sadece, “Nasılsın?” dedi. Ben cevap vermedim. Versem onu kıracak kadar duygu doluydum. Yüzüne haykırıp, “Bu mu senin aşkın? Bu mu senin sevgin?” demek isterdim. Sustum…
sustum… düşündüm… Düşündükçe çareyi uyumakta buldum. Gün bitti, gece bitti. Bende hiç ses seda yoktu. Şeref de çok duyarsız davranıyor, ne diyeceğini, nasıl davranması gerektiğini bilemiyor, sessiz kalıyordu. Yanıma gelip, “Neyin var, hasta mısın?” bile demiyordu.
Yorum bulunamadı