Ölmeden Önce - Murat Kınıkoğlu - Oğlak Yayıncılık
Murat Kınıkoğlu’nun, kimi sorgusuz sualsiz biat eden, kimi kıstırılmışlık duygusuyla boyun eğen, kimi ise sorgulamaktan sonuna kadar vazgeçmeyen karakterleri sizi hem düşündürecek hem güldürecek.Malatya’daki bir Nakşibendi Tarikatı’nın son iki temsilcisi üzerinden dini kendi emellerine alet edenlerin ülkeye ve insanlara vereceği zararları ve Doğu’nun akl-ı piranesi ile Batı’nın bikr-i fikrini bir araya getirmenin olumlu sonuçlarını anlatıyor. Bilhassa 90’lı yıllarda sıkça karşımıza çıkan tarikat ve temsilcilerinin aradan geçen zamanda, toplumda nasıl kanıksandığını ve daha önce kendi içine kapalı yaşayan bu toplulukların bugün ne kadar güçlendiklerini eğlenceli bir şekilde aktarıyor. Murat Kınıkoğlu ile Bunu bir aydınlanma romanı olarak yazdım dediği yeni romanı Ölmeden Önce’yi konuştuk.- Bozkırın Efendisi tarihi bir romandı. Ölmeden Önce ise nisbeten bugünlere uzanıyor. Konu ve tür açısından bakarsak Türkiye’nin meselelerine yöneldiğinizi söyleyebilir miyiz? - Yazmayı seviyorsanız, anlatacak bir hikâyeniz de varsa konu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Türk tarihi denince hepimizin aklına Osmanlı geliyor. Sanki daha önce yokmuşuz da İslâm’la birlikte ortaya çıkmışız gibi. İlk romanım Bozkırın Efendisi’nde bu imajı değiştirmeye çalıştım. Ölmeden Önce’ye gelince... Günümüz Türkiyesi’nin en büyük sorunu, ülkenin gidiş yönünün uygar Batı dünyasından mistik Doğu dünyasına çevrilmesidir. Benim yaşımda olanlar kendi çocukluklarıyla günümüz Türkiyesi’ni kıyaslıyor ve aradaki farkı görüyor. Büyüklerimiz ve basındaki liberal akıl hocalarımız Korkmayın hiçbir şey olmaz diyor. Umarım haklı çıkarlar. Umarım bugün savundukları özgürlük ve haklar, gelecek yıllarda kendilerine tanınır. Aydın kesimin gerçeklere ışık tutma gibi bir görevi olduğunu düşünüyorum. Ölmeden Önce’yi bu görev bilinciyle, Batı ile Doğu, bilim ile dogma arasındaki çatışmanın bir tarafı olarak yazdım.- Kitabın karakterleri, tıpkı ‘romantik edebiyat’ anlayışındaki gibi. İyiler hep iyi, kötüler hep kötü... Gerçekten de insanlar daima iyi ve daima kötü olarak mı sürdürürler yaşantılarını?- İstisnaları saymazsak evet. En iyiye beyaz, en kötüye siyah diyelim, herbirimizin bu iki uç arasında bir yeri-rengi vardır. Kimse siyah, kimse beyaz değil, hepimiz grinin tonlarıyız. Bu tonlamada genetik mirasın önemi çok büyüktür. 10 yaşında iyi kalpli olan bir çocuk çok büyük ihtimalle 80 yaşında tonton iyi kalpli bir dede olacaktır. Nitekim son yıllarda yapılan çalışmalar bazı karakter özelliklerinin büyük ölçüde genetik yapıya bağlı olduğunu gösterdi. Genetik yapınız şiddete meyilliyse, üzerine bir de kötü çevre eklendi mi iyice siyaha yaklaşıyorsunuz. Buna karşılık edebiyatta ‘karakterizasyon’ dediğimiz bir şey vardır. Okura veya seyirciye kötü olarak tanıttığınız karakteri kurgunuzla bir köşeye sıkıştırıp karar vermesi için zorladığınızda içindeki iyilik ortaya çıkar. Bu, okura veya seyirciye çok güzel bir duygu verir.ÖLÜM HEPİMİZİN EN BÜYÜK KORKUSUDUR- Romanda bütün karakterlerin hayatını, kaderini ‘aşk’ ve karşı cinsle olan ilişki şekilleri belirliyor. ‘Aşk’ın belirleyici olduğu bir roman, demek ne kadar doğru olur sizce?- Ölmeden Önce’yi bir ‘aydınlanma romanı’ olarak yazdım. Ana karakterlerden biri, düştüğü bunalımdan tarikat öğretisiyle çıkacağını sanan bir Cumhuriyet çocuğu. İrfan Bey ise bu genç adama aklın yolunu göstermeye çalışıyor. ‘Ölüm’ hepimizin en büyük korkusu. Ölümle yüzleşen kişilerin geçmişlerini ve hayat felsefelerini sorgulamaları olağan. Beş vakit namazında bir sofu, ölümle karşılaştığında inkâra yeltenebilir ya da tam aksi o güne kadar alnı secdeye değmemiş kişi camiden çıkmaz olur. Ölüm korkusundan kurtulmanın yollarından biri dünya nimetleriyle hemhâl olmaktır. Şeyh Efendi’nin din adamı iddiasında olmasına karşın parayı çok seven kardeşi Vakkas, mevcut dört karısıyla yetinmeyip yeni aşkların, masum güzelliklerin peşine düşüyor. Okur, onun hedefine ulaşmak için yaptıklarına, özellikle dini kuralları esnetme yeteneğine hayran kalacak. Romanımda üç, hatta Rukiye’ni
 Marka
  Yazar
  Sayfa
 511Sayfa
 Kağıt
 2. Hamur
 Boyut
 13.50x23.50cm
 Basım Yılı
 2012
 Barkod: 
 Kategori: 
 Yorum bulunamadı
 Akademik
 Akademik  Bilgisayar
 Bilgisayar  Çocuk Kitapları
 Çocuk Kitapları  Edebiyat Kitapları
 Edebiyat Kitapları  Eğitim Kitapları
 Eğitim Kitapları  Ekonomi Kitapları
 Ekonomi Kitapları  Felsefe Kitapları
 Felsefe Kitapları  Genel Konular
 Genel Konular  Hobi Kitapları
 Hobi Kitapları  İnsan ve Toplum
 İnsan ve Toplum  Kişisel Gelişim
 Kişisel Gelişim  Politika Siyaset
 Politika Siyaset  Sağlık Kitapları
 Sağlık Kitapları  Tarih Kitapları
 Tarih Kitapları  Yemek Kitapları
 Yemek Kitapları 
 İlkokul Kitapları
 İlkokul Kitapları  Ortaokul Kitapları
 Ortaokul Kitapları  Lise Kitapları
 Lise Kitapları  TYT Kitapları
 TYT Kitapları  AYT Kitapları
 AYT Kitapları  DGS Kitapları
 DGS Kitapları  ALES Kitapları
 ALES Kitapları  KPSS Kitapları
 KPSS Kitapları  YDS Kitapları
 YDS Kitapları  YÖK-DİL Kitapları
 YÖK-DİL Kitapları 
 
 
