İstanbul’un Kaybolan Ahşap Konutları - Reha Günay - YEM Yayın
İstanbul’un Kaybolan Ahşap Konutları - Reha Günay - YEM Yayın
Prof.Dr. Reha Günay’ın, İstanbul’un yüzyıllar boyu karakteristik bir özelliği olmasına karşın yitip giden ahşap yapı dokusunu belgelediği kitabı “İstanbul’un Kaybolan Ahşap Konutları”nın yeni baskısı çıktı. Kitabın yeni versiyonu içeriğinden, niteliğinden ve sayfa sayısından ödün vermeksizin, okuyucular için kolay taşınabilir ebatta ve ulaşılabilir fiyatta olması planlanarak ilk baskılara oranla daha küçük boyda hazırlandı ve hafif olmasını sağlayacak bir kağıt seçilerek basıldı. YEM Yayının hazırladığı kitap iki ana bölümden oluşuyor: Birinci kısım ahşap konut yapımının tarihçesinden başlayarak Türk evi kavramını mimari ve yapım tekniği açısından anlatıyor. Ardından da bu geleneğin günümüze kadar gelebilmiş seçkin örneklerini planlar, resimler, gravürler ve fotoğraflar eşliğinde sunuyor. İkinci kısım ise Reha Günay tarafından 1960 yılından günümüze kadar farklı tarihlerde çekilmiş 4000e yakın fotoğraf arasından seçilen 200ü aşkın siyah-beyaz fotoğrafla İstanbul konut dokusunun izini semt semt sürmeye çalışıyor. Günay’ın objektifi ile Zeyrek’ten Süleymaniye’ye, Cibali’den Beşiktaş’a, Üsküdar’dan Anadoluhisarı’na, Kadıköy’den Göztepe’ye uzanan bir tarih yolculuğuna çıkarıyor. 15. ve 16. yüzyıldan günümüze Türk evi geleneğinin en sıradışı örneklerinin vücut bulduğu İstanbul, yakın zamana kadar koruduğu ahşap konut dokusunu ve buna paralel gelişen yaşama kültürünü bugün yitirmiş görünüyor. Bu geleneğin örneklerini eşsiz fotoğraf kareleriyle ölümsüzleştiren kitap, bu tipolojiyi ve ortaya çıkardığı konut dokusunu gelecek kuşaklara aktaracak önemli bir belgeleme çalışması olarak dikkat çekiyor. İstanbulun Kaybolan Ahşap Konutları, yalnızca bir yapı tipolojisi ya da yapım tekniğinin anlatımının ötesinde, bir dönemin ev yaşantısı ve sosyal ilişkileri hakkında da fikir veren, ayrıca zamanın değişimini ve toplumun, ekonominin, teknolojinin, kentleşmenin nereden nereye gittiğini gösteren bir belgeleme çalışması olmayı amaçlıyor.
Prof. Dr. Reha Günay kitabı ve bu çalışmada yer verdiği fotoğrafları şöyle anlatıyor:
“1960 yılında İTÜ’den mezun olduktan sonra, bir mimar olarak sadece kendi olanaklarımla bu zamana kadar çevremi belgelemeye çalıştım.Oturduğum sokak, okula gittiğim yollar, mahalleler hep ahşap evlerden oluşuyordu. Giderek kaybolan, yıkılıp yerine apartmanlar yapılan ahşap evler, fakültede de aldığımız eğitimle hep ilgimi çekmiştir. Fırsat buldukça sokaklarda dolaşır, mimari özelliği olan evleri arar, fotoğraflarını çekmeye çalışırdım. Nitelikli evler aradığımdan harabeye dönmüş veya onarılarak değişmiş, kat kat kiraya verilmiş evler, konaklar hep konu dışında kalırdı. Şimdi geriye baktığımda ‘Keşke sokak fotoğrafları çekseydim’ diye düşünüyorum. Ahşap evlerin oluşturduğu sokak perspektifleri; evler tek tek niteliksiz veya bozulmuş olsalar da çok güzeldi. Mimarlık diliyle, organik bir yapıları vardı.
İstanbul’un Kaybolan Ahşap Konutları’nda sunduklarım benim küçük koleksiyonumun bir parçası! Bu küçük dediğim koleksiyon, İstanbul’dan neredeyse üç dört bin kareyi içeriyor. Fotoğrafları hazırlarken ve seçerken evleri çevreleriyle beraber vermeye çalıştım. Bazen henüz yapılaşmamış ağaçlı yan parselle, bazen telefon, elektrik direkleri v
Yorum bulunamadı