Hayal Bazen Gerçektir - Dursun Turan - Cinius Yayınları
Mardin’de bir yer...
Sekiz yaşındaydı. Adı MİRAN...
Büyüyünce darbukacı olacağım diye tutturmuştu. Babası sıra gecelerinin tanınmış klarnetçisiydi. Üç yaşındayken kaybetmişti annesini.
Doğum gününde babasının aldığı küçük dümbelekle sokağa fırladığında; yaşam yolunda ilk adımını attığını henüz fark edememişti. O günden sonra mahalledekiler; dümbeleğiyle dolanan sevimli yaramazı tanımaya başlamışlardı.
Afacan; hareketli, ele avuca sığmaz, bazen durgun, duygusal, hayalperest...
İsmini bilen, bilmeyen herkes dümbelekçi derlerdi ona.
Âşık olmuştu ilk kez; ilkokuldayken Aynur’a. Hayallerine uzanırken... Düşünmediği, ummadığı olaylar peş peşe yaşam yolunda hızla akarken... Hayallerini gerçekle buluşturma mücadelesinin uzun soluklu zor hikâyesini yaşamaya karar vermişti on iki yaşlarından itibaren. Herkesin yaşamı bir romandır derler ya işin sonunda...
Onunki de öyle olmuştu. Yazdı yaşadıklarını sayfalara...
Her sabah kumsalda kendi romanını kendi okurdu; kaçıncı kez.
Bazen gülümser bazen hüzünlenir bazen ağlardı...
O sabah kumsalda yürüyüş yapan bir kadın yanına geldiğinde sordu:
“Her sabah buradasınız, ne okuyorsunuz?”
Kitabı uzattı kadına.
“Güzel bir isim. ‘Hayal bazen gerçektir.’ Yazarı kim?”
“Ben.”
“Konusu ne?”
“Ben.”
Gülümsedi “kadın.
“Siz kimsiniz?”
“Hayalci.”
“Ama siz gerçeksiniz.”
“Hayal bazen gerçektir dedik ya...”
“Okuyacağım.”
Yorum bulunamadı