Guru, Pazarlamacı, Şüpheci - Seamus OMahony - Okuyan Us Yayınları
Seamus OMahony
Psikanaliz bir bilim mi, bir inanç sistemi mi yoksa iyi pazarlanmış bir efsane mi?
Bilim bir inanç sistemine, bir adam bir kült figürüne dönüşürken geriye ne kalır?
Psikanalizin kurucu figürü Sigmund Freud’un çevresinde dönen entelektüel ve kişisel ilişkiler ağına dair çarpıcı bir anlatı. Guru, Pazarlamacı, Şüpheci Freud’un etkisini yalnızca kuramsal düzeyde değil, bir kültür fenomeni olarak ele alıyor. Freud’un takipçisi ve propagandacısı Ernest Jones ile eleştirmeni Wilfred Trotter arasında şekillenen bu kitap, fikirlerin sadece içerikleriyle değil, kimler tarafından nasıl yayıldığıyla da ilgili.
Guru, Pazarlamacı, Şüpheci psikanalizin kurucu figürü Sigmund Freud’u ve onun etrafında dönen düşünsel, duygusal, bazen de manipülatif ilişkiler ağını masaya yatırıyor. Bu çarpıcı anlatının merkezinde üç adam var: Freud’un kendisi, onun sadık takipçisi ve halkla ilişkiler yüzü olan Ernest Jones ve Freud’a yakınlığına rağmen onun yöntemlerine şüpheyle yaklaşan Wilfred Trotter.
Bu, sadece üç adamın hikâyesi değil; yirminci yüzyılın başında fikirlerin, bedenlerin ve arzuların nasıl biçimlendiğine dair bir kültürel tarih. Tıbbın, edebiyatın ve entelektüel elitin Freudculuk etrafında nasıl hizalandığını –ve zaman zaman bu hizalanmanın nasıl bir akıl tutulmasına dönüştüğünü– gözler önüne seriyor.
Seamus O’Mahony, doktorluk geçmişinden gelen keskin gözlemlerle, Freud’un çevresindeki entelektüel çevrenin narsistik dinamiklerini, psikanalizin doğuşunun arka planındaki güç ilişkilerini ve “seks”in bu büyük anlatıdaki yerini ironi dolu ve akıcı bir dille anlatıyor. Bilimsel ilerleme ile kişisel hırsların birbirine nasıl karıştığını gösteren kitap, aynı zamanda “bilgi”nin nasıl kurulduğunu, kimlerin bu bilgiyi meşrulaştırdığını sorguluyor.
O’Mahony’nin mizahi ama bir o kadar da keskin üslubu, psikanalizin bir inanç sistemine nasıl dönüştüğünü, Freud’un fikirlerinin neden bu kadar yaygınlaştığını ve gerçekte ne kadar sorgulandığını açığa çıkarıyor. Bu kitap Freud’a körü körüne bağlı olanlar için değil; onun etkisinin büyüklüğünü kabul eden ama bu büyüklüğün nasıl inşa edildiğini merak edenler için.
Guru, Pazarlamacı, Şüpheci bir adamın (Freud’un) dehasını ve zaaflarını, onun etrafında kurulan inanç sistemini ve bu sistemin taşıyıcılarını inceliyor. Freud’u tanıyorsunuz; belki seviyorsunuz, belki de eleştiriyorsunuz ama bu kitabı okuduktan sonra onu neden tanıdığınızı da yeniden düşüneceksiniz.
Bu kitap sizi sadece Freud’un fikirleriyle değil, fikirlerin nasıl dolaşıma sokulduğuyla da yüzleştiriyor. Çünkü bazen en büyük fikirler, en iyi pazarlananlardır.
Yorum bulunamadı