Buz Kırağı 2 - Berna Ilgın - Epsilon Yayınevi

Madalyonun görünmeyen yüzünü öğrenmeye hazır mısınız?
 
Aynı kâbus…
 
Çocukluğunun geçtiği ev alev alev yanarken önce gövdesine düştü kırağı... Vücudu hızla ısı kaybediyordu. Hava nemli ve toprak olabildiğince serindi. Üstüne yağacak buz kırağı için en uygun şartlar hazırdı artık. Hissizleşen bacakları onu daha fazla taşıyamaz hale geldiğinde kendisini yerde buldu ve çaresizce gözlerini kapattı. Hareket edemiyor, kardeşiyle annesini alevlerin arasından kurtaramıyordu. Geç kalmıştı, hem de çok geç… 
 
Baran Demiroğlu’nun hayatı bir anda altüst olurken, kolunda hissettiği keskin bir acıyla gözlerini yeniden hastane odasında açtığında onu bahar mevsimi karşıladı. Ve o, apansız gelen bu bahara karşı koyamayacak kadar çok üşüyordu. Geride kalan ise büyük bir katliam ve üç ceset...

Şimdi soruyorum size. Olay yerinde mutlak kimler bulunur? Cevap belli değil mi? Katil, kurban ve polis. Peki bir insanın aynı anda bunların üçü de olabilme ihtimali yüzde kaçtır? Düşük mü? Peki ya hiçbir şey göründüğü gibi değilse!