Yapay Zekanın Eser Sahipliği - Hasan Kadir Yılmaztekin - Adalet Yayınevi

9786257467674
%
10
İndirim
377.10 TL
419.00 TL
Temin Edilebilir (3-5 İş günü)
Kargo Bilgisi
500TL ve Üzeri Kargo Ücretsiz
Ödeme Seçenekleri

Yapay Zekanın Eser Sahipliği - Hasan Kadir Yılmaztekin - Adalet Yayınevi

Yapay zekâ, şimdilerde hayatımızın içinde geniş ve önemli bir yer tutuyor. Apple’ın Siri’sinden Tesla’nın sürücüsüz arabasına ve Amazon’un Alexa’sına dek yapay zekâ taşıyan araçlarla donatılmış bir dünyada yaşıyoruz.

Yapay zekâ ile çalışan teknolojinin gelişi, hayatımızı giderek artan bir şekilde kolaylaştırıyor. Yapay zekâ, getirdiği teknolojik yeniliklerle ekonomimizi ve refahımızı da şekillendiriyor.

Mary Shelley’nin “Frankenstein” romanında olduğu gibi yapay bir yaşam formu inşa etme düşüncesi, esasen insanların zihin dünyasında antik çağlardan itibaren var. İnsanlar koyunları klonlamak gibi kendisini mi klonlamak istemektedir? Ya da insanlar kendi zekâlarını yarattığı bir robotta görmek istiyor olabilir mi? İşte Isaac Asimov, 1950 yılında yazdığı “Ben, Robot” adlı kitabında birbirinden farklı dokuz robot hikâyesinde yapay zekâ kavramını enteresan aforizmalarla işlediğini görüyoruz. Asimov, bu kült eserinde insanoğlunun icat ettiği yapay zekâ formunun ne denli uç noktalara ulaşabileceğini gözler önüne seriyor. Bu bilim kurgu temalı ve fütüristik hikâyeler, insanoğlunun geçmiş, gelecek ve şu anki ikilemlerini ve hâllerini resmeden ve eleştirisini yapan bir üsluba sahip. Kitapta ayrıca günümüzde sıkça tartışılan, teknolojinin ve yapay zekânın zararlı olabileceği sorusu ele alınıyor. Asimov, teknolojinin getirebileceği zararları engellemek ve robotları insana ait sosyal hayatın bir parçası kılmak için eserdeki olay örgüsüne yerleştirilen 3 Robot Kanununu öğütlüyor:

  1. Robotlar, insanlara zarar veremez ve eylemsiz kalarak onların zarar gelmesine seyirci kalamaz.
  2. Robotlar, birinci Kanun’la çelişmediği sürece insanların emirlerine uymak zorundadır.
  3. Robotlar, ilk iki Kanun’la çelişmediği sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

“Yapay Zekânın Eser Sahipliği” adlı bu çalışma, Asimov’un hikâyelerinden farklı bir düzlemde kurgulanıyor: edebiyat, ilim ve sanat ürünleri yaratan makineler. Bu eser, hukuk ve teknolojinin ilişki ağında sınırlı bir alana inşa ediliyor. Bir anlamda, robotların sosyal düzene entegrasyonu gibi büyük bir konuyu ele alma iddiasını taşımıyor. Yaratıcılık dediğimiz sosyal iletişim ve diyalog alanına yapay zekânın kattıkları ve bunlar etrafında cereyan eden hukukî meseleler, bu eserin ana temasını oluşturuyor.

Yapay zekâ, yaratıcı mıdır? Yapay zekâ, eser meydana getirebilir mi?

Annemarie Bridy, Margaret Boden, Ryan Abbott ve Arthur Miller gibi hukuk, felsefe ve teknoloji guruları, bu sorulana karşı olumlu tavır sergileyenlerden. Onlara göre, bu fenomene alışmalı, ona sarılmalı ve Asimov gibi kucaklayıcı kurallar koymalıyız.

Ünal Tekinalp, Fırat Öztan gibi Türk fikrî mülkiyet hukukunun önde gelen isimleri ve Marcus Du Sautoy ile ABD Fikrî Mülkiyet Ofisi, bu fikre soğuk yaklaşanlardan. Bu düşüncede yazarlık, sanatçılık, estetik ve eser sahipliği, hukuken (legally-constructed) veya sosyal olarak inşa edilen (socially-constructed) kurum ve kavramlar. Makine kişiler ve ürettikleri eserler, bu sosyo-realitenin fikrî değil ancak fizikî eşyası olabilirler.

Bir de her hukukî ve felsefî tartışmada olduğu gibi 3. yolu (third way) veya orta yolu (mi

Sayfa
319Sayfa
Kağıt
1. HamurKağıt
Boyut
17.00x25.00cm
Basım Yılı
Eylül 2021
Ürün Yorumları

Yorum bulunamadı

Benzer Ürünler Benzer Ürünler