Filistin Romanı ve Filistin Romanında Kudüs - Fatıma Betül Üyümez - Nisan Kitabevi

9789758675692
%
5
İndirim
118.75 TL
125.00 TL
Stokta yok
Favori listesine ekle
Kargo Bilgisi

Sabit kargo ücreti 30TL

300TL ve üzeri Kargo Ücretsiz

Ödeme Seçenekleri

Filistin Romanı ve Filistin Romanında Kudüs - Fatıma Betül Üyümez - Nisan Kitabevi

Filistin edebiyatı, sürgün, vatan özlemi, acılar ile özdeşleşmiş bir edebiyattır. Filistinlilerin hayatları hakkında belki de en önemli kaynaklar, yazdıkları şiir, öykü, roman ve otobiyografi türündeki eserlerdir. Onların sürgünde yaşadıkları acıları, topraklarına duydukları özlemi ya da İsrail işgali altında sürdürdükleri hayatın zorluklarını, İsrail’e karşı verdikleri mücadele ve direnişi, Kudüs hakkındaki düşüncelerini yazdıkları eserlerden öğrenebiliriz. 20. yüzyılın başlarında ilk örnekleri ile karşılaştığımız Filistin edebiyatının kendine has konu ve temaları ile belirginleşmesi Nekbe, yani büyük felaket olarak adlandırdıkları 1948 yılında İsrail Devleti’nin kuruluşundan sonra ortaya çıkar. Şiirin yanı sıra öykü ve roman türünde de bu tarihten sonra sanatsal anlamda gelişmiş birçok örnekle karşılaşırız.
Kudüs, üç semavi dinin kutsal mekanlarına ev sahipliği yapması ve binlerce yıllık tarihinde farklı dinden ve kültürden medeniyetlerin hâkimiyeti altına girmesi dolayısıyla üst üste binen tarihî dokusuyla âdeta bir palimpsest niteliğindedir. Kudüs sadece bir mekân değildir, Cebrâ İbrâhîm Cebrâ’nın ifadesiyle vücut bulmuş zamandır. Binlerce yıllık tarihin ilmek ilmek dokuduğu bir şehirdir. Kudüs’ün hem kutsallığı hem zengin ve çok katmanlı tarihi ve hem de içinde bulunduğu siyasi durumu nedeniyle araştırmacıların ve edebiyatçıların ilgi odağında olması şaşırtıcı değildir. Asırlardır farklı dünya edebiyatlarında konu edilen Kudüs, Arap edebiyatında ve özellikle de Filistin edebiyatında derin anlamlar içeren bir mekân olarak kendisine yer bulur.
Kudüs, işgal altında yaşayan Filistinli edebiyatçıların eserlerinde zorluklarla dolu yaşamlarının geçtiği vatan toprağı, sürgündeki Filistinliler için de özlem ve geri dönüş idealinin yansıtıldığı mekân, kaybedilmiş bir sevgili olarak karşımıza çıkar. Kudüs bu eserlerde mekân olmanın ötesinde varoluşsal bir anlam ifade eden merkez konumundadır. Bu bağlamda şiir, öykü, roman, anı ya da otobiyografi türünde birçok eserde temel bir motif olarak gördüğümüz Kudüs’ü bütün bir Filistin edebiyatı içinde ele alıp değerlendirmek kolay değildir. Bu düşünceden hareketle çalışmamız sadece roman türü üzerine odaklanmıştır.

Bu çalışmanın giriş bölümünde Filistin; coğrafi yapısı ve tarihi ile kısaca ele alınmış, Kudüs’ün kutsallığı ve Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin bugünkü durumu özetlenmiştir. Yaşanan siyasi olayların toplumu ve edebiyatı doğrudan etkilediği açıktır. Dolayısıyla 1948 yılında İsrail Devleti’nin kuruluşunun, 1967’de Araplar ve İsrail arasında geçen Altı Gün Savaşı’nda Arapların yenilmesiyle Filistin’in tamamının İsrail işgali altına girmesinin Filistin romanında önemli izler bıraktığı görülür. Bu çalışmada tüm bu olayların Filistin halkına dolayısıyla Filistin romanına nasıl yansıdığını gözlemlemek adına Filistin romanının kendine has özellikleri ile ortaya çıkışı mercek altına alınmıştır. Bu sebeple “Filistin Romanı” başlıklı birinci bölümde öncelikle Filistin romanının tarihsel gelişimi üzerinde durulmuş ve 20. yüzyılın başlarından itibaren öne çıkan roman yazarları ve eserleri kısaca incelenmiştir. 1948 sonrasında eserleri ile Filistin edebiyatı içinde ayrıcalıklı ve kalıcı bir yer edinen Gassân Kenefânî, Cebrâ

Sayfa
158Sayfa
Kağıt
2. HamurKağıt
Boyut
13.50x21.00cm
Basım Yılı
Eylül 2022
Ürün Yorumları

Yorum bulunamadı

Benzer Ürünler Benzer Ürünler